Bir destan: Tutunamayanlar


Oğuz Atay televizyonda bir edebiyat programında
“Halit Ziya hep kırık hayatları anlatmıştır, yani hayata tutunamayan hayat karşısında genellikle hayal kırıklıklarına uğrayanları yani tutunamayanları anlatmıştır” diyerek kendi roman karakterleri ile Halit Ziya’nınkilerin benzerliğine dikkati çeker.
https://www.youtube.com/watch?v=I2X6UWLnFJs

Tutunamayanları iki kez okudum. İkinci okumam Ulysses'den sonraya denk geldiğinden ikisinin arasındaki benzerliği farkettim. Ulysses dünya edebiyatına ne yaptıysa Tutunamayanlar Türk edebiyatına ondan fazlasını yapmıştır. İçinde tarih, din, müzik, edebiyat tarihi ve bilimum yazılı metinlere bolca referans verip dalga geçmesiyle ve kendince kelimeler üretmesiyle (kendinibeğenmişçesinesankibizdenöncebirşeysöylenmemişçesinegillerden) bu iki destan o kadar benzeşiyor ki.
Bu konuda bir şeyler yazan var mıdır diye merak edip baktığımda bilimsel bir makaleye konu bile olduğunu farkettim.
http://turkoloji.cu.edu.tr/...tirmali_inceleme.pdf
Tutunamayanlar Odysseia taklidi olan Ulysses gibi bir destan formunda yazılmıştır. Ernest Hemingway bir eserinde Joyce'dan Ulysses'in yazarı olarak bahsedilmesine itiraz edip "Onu Joyce değil Homeros yazdı"der. Tutunamayanlar için bu kadar kesin bir şey söylenebileceğini sanmıyorum.  Atay  eserinde yer yer şiir tarzında, yer yer kutsal kitap formunda, anılarla hayaller ve gerçekler birbirine karıştırıp, herkesle didişiyor, Montaigne, Tolstoy, Kafka, kim önüne gelirse kızıyor, lafını esirgemiyor. Zira kendinden emin, kendinden önce ne varsa okuyup yalamış yutmuşluğu anlaşılıyor. Kitabın konusuna gelince fazla spoyler vermeden kabaca ve kısaca şöyle diyebiliriz:
Turgut Özben isimli genç mühendis kaybolur bu kayboluşunu bir gazeteciye bildirir.
Olric’in olmadığı ve Turgut’un kafasının bu kadar karışık olmadığı yıllardan bahsediliyor. Olric iç sesin adı.
Turgut, Selim’in üniversiteden arkadaşı ve Selim'in ayrılığına dayanamayıp yazdığı bir "şey" diyebiliriz.
Selim’e hitaben “ben senin vicdan azabınım” deyişi Palahniuk’un Dövüş Klübü’ndeki “Ben Jack’in öd kesesiyim” deyişinden yıllar önce bu eserde buyurulmuştur.
Oblomov’u okuduktan sonra beden hareketine başlamasının ne gibi bir hikmeti olabilir? Selim’i ilk gençlik yıllarından beri etkileyen Cyrano De Bergerac’ın…. Gibi ifadeler Atay'ın dağarcığının genişliğini gösteriyor.
Enis Batur Kitap ekinde Tutunamayanlar'ın biçimsel olarak Nabokov'un Pale Fire ( Solgun Ateş) ini kopya ettiğini de söylediğinden özgün olmadığını ve İngilizcesi kolaylıkla batılı yayınevleri tarafından orjinal bulunmayacağı gerekçesi ile kabul edilmesinde zorluk yaşayacağını bildirmişti. Ancak 2017 yılında "Tutunamayanlar", 35 yıl sonra kitabın adandığı Sevin Seydi tarafından İngilizce'ye çevrildi. "The Disconnected" adlı çevirinin baskısı ilginç bir şekilde Olric Press adlı yayınevi tarafından yapıldı.

     Cem Yılmaz'ın Oğuz Atay için "böyle birinin memleketimizden geçmiş olmasından heyecan duyuyorum dönüp dönüp okuyorum" dediğini de belirtelim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEDEN E-KİTAP OKUYUCU? HANGİ E-KİTAP OKUYUCU?

Zengin Damaklar

Kil tabletten e-kitaba